İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” 

Avrupa Komisyonu, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 7 Aralık 2021 Salı günü düzenlenen bir online seminer ve çalıştay ile İstanbul Sözleşmesi'nin kadına yönelik şiddetin önlenmesindeki rolüne vurgu yaptı. 

Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında küresel ve bölgesel düzeyde çalışmalar yürüten, alanında önemli bir uzman olan, Prof. Dr. Feride Acar, etkinliğe ana konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Acar, Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW), Pekin Eylem Platformu, CEDAW İhtiyari Protokolü ve İstanbul Sözleşmesi gibi temel uluslararası belgelerin müzakerelerinde, taslakların hazırlanmasında ve/veya uygulanmasının izlenmesinde yer aldı. Birleşmiş Milletler CEDAW Komitesi'nin eski Başkanı ve şu anki üyesidir.

Avrupa Birliği Program Destek Ofisi Bölüm Başkanı Michael Docherty açılış konuşmasında, dünyada her üç kadından birinin fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalmakta olduğunu belirtti ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin halen dünya çapında en yaygın ve en yıkıcı insan hakları ihlallerinden birisi olduğunu vurguladı. Docherty, ayrıca, AB 2020-2025 Cinsiyet Eşitliği Stratejisi’ne değinerek, Avrupa Komisyonu'nun toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek ve bunlarla mücadele etmek, mağdurları desteklemek ve onları koruyarak failleri sorumlu tutmak için elinden gelen her şeyi yapacağını taahhüt ettiğini belirtti.  

Prof. Dr. Feride Acar sunumunda, kadına yönelik şiddetin bu dünyadaki her toplumu etkilediğini vurgulayarak, şiddetin evde, işte, okullarda, sokakta, internette, her yerde meydana geldiğini ve kadınların hemen hemen yarısının sözlü, fiziksel veya çevrimiçi cinsel tacize maruz kaldıklarını belirtti. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından etkilenmiş reçete niteliğinde, yükümlülüğü devletlere ve sivil toplumlara veren her şeyden önce bir insan hakları sözleşmesi olduğunu ifade ederek, toplumlarda bu konudaki sorunların bilgi eksikliğinden değil bildiklerimizi hayata geçirememekten kaynaklandığını aktardı.

4 saati aşkın bir süre boyunca 50’den fazla katılımcının katkı koyduğu  program, Prof. Dr. Acar’ın İstanbul Sözleşmesi ile ilgili detaylı sunumunu takiben Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Dr. Ömür Yılmaz ve Avukat Aslı Murat'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Koruma ve Önleme Mekanizmaları” ile “Soruşturma ve Yargı Süreçleri”nin irdelendiği grup çalışmaları ile devam etti. Grup çalışmalarında ele alınan konular Prof. Dr. Feride Acar ve diğer tüm katılımcılar ile paylaşılarak değerlendirmeler yapıldıktan sonra program sona erdi.

İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bu alandaki uluslararası standartlar için bir mihenk taşı niteliğinde olup, kadına yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bununla mücadele edilmesi bakımından en kapsamlı yasal çerçeveyi sunmaktadır. Sözleşme, önleyici tedbirlerin alınmasını, aynı zamanda şiddete maruz kalmış veya bu tür şiddet riski altında olan kadınların desteklenmesini ve korunmasını talep etmektedir. Soruşturma ve kovuşturma yoluyla hesap verebilirliğin sağlanması, Sözleşme'nin bir diğer önemli ayağıdır. AB, Sözleşmeyi 2017 yılında imzalayarak kadınların şiddete karşı korunmasına ilişkin bu en gelişmiş insan hakları anlaşmasına taraf olma niyetini ortaya koymuştur.