AB İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü dolayısıyla Kasım ayında Lefkoşa AB Program Destek Ofisi’nde Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen bir panel gerçekleştirildi. Etkinlikte açılış konuşmalarını Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilciliği Başkanı George Markopouliotis ve ABD’nin Kıbrıs Büyükelçisi Kathleen Doherty yaptı. Panelde İsveç Ulusal Raportörü Sn. Kajsa Wahlberg, seks satın almanın suç sayıldığı İsveç modeli hakkında bilgi verdi. Ayrıca, insan hakları avukatı Özge Uğraşın yerel durum hakkında bilgilendirme yaparak tavsiyelerde bulundu. ABD Kıbrıs Büyükelçiliği’nden panele konuşmacı olarak katılan Hilary Johnson ise 2017 yılı İnsan Ticareti raporundaki bulgularla ilgili bir sunum yaptı. Sunumların arkasından soru ve cevap bölümü yer aldı.

AB İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü, insan ticaretinin engellenmesi konusunda Avrupa çapında kararlılık gösterilmesi, farkındalık yaratılması, bilgi ve en iyi uygulamaların paylaşılması konularını ve bugüne kadar elde edilen kazanımların önemini vurgulamaktadır. İnsan ticareti, ağır bir insan hakları ihlalidir ve AB Temel Haklar Sözleşmesi nezdinde yasaktır. 
İnsan Ticareti, çoğunlukla organize suçlar ile bağlantılıdır ve dünya çapındaki en kazançlı suç faaliyetlerinden biri olarak addedilmektedir. Kadın ve kız çocuklar, zorla alıkonarak ekonomik istismar mağdurlarının %56’sını, zorla alıkonarak yapılan ticari cinsel istismar mağdurlarının ise %98’ini oluşturmaktadır. AB İnsan Ticaretiyle Mücadele Koordinatörü; “İşin içinde para ve talep olmazsa insan ticareti de olmaz”, hatırlatmasında bulunmaktadır.  
Avrupa Birliği’nin insan ticaretiyle mücadele politikaları; önleme, mağdurların korunması, suçlular hakkında adli takibat yapılması ve ilgili paydaşlar ile iş birliğinin geliştirilmesini içeren kapsamlı bir politikadır. Bu yaklaşım; insan hakları odaklı, çocuk ve kadınların haklarını gözeten ve mağdur merkezlidir. 

Kıbrıs Türk toplumunda İnsan Ticareti

MAGEM (Mağusa Gençlik Merkezi) Sivil Toplum İşbaşında IV Hibe Programı çerçevesinde AB tarafından  finanse edilen “Youthopia” isimli proje çerçevesinde insan hakları üzerine bir araştırma yapmıştır (bu linkten inceleyebilirsiniz). Bu raporda insan ticaretinin bir suç olarak tanımının yapılması ve borç esareti, zorla çalıştırma ve zorla fuhuş gibi insan ticareti tanımına giren tüm faaliyetlerin yasa dışı sayılarak suçluların cezasız kalmasına son vermek için çalışmayı taahhüt etmeleri gerektiğine vurgu yapılmaktadır.
Araştırma bulguları temelinde MAGEM ayrıca ‘İnsan Ticareti Görev Gücü’ oluşturulması ve bu birimin işbirliğine dayalı kapsamlı bir biçimde insan ticaretiyle mücadele edebilmesi için ilgili tüm kurumlar, STK’lar ve diğer kurumlardan oluşması gerektiğini tavsiye etmektedir. Bu Görev Gücünün öncelikli alan ve gereksinimlerin tespit edilmesinin yanı sıra insan ticareti mağdurlarının taranarak tespit edilmesi, mağdurlara hizmet ve destek sağlanması, davalar ile ilgili tahkikat yapılması, eğitim,f arkındalık yaratmak ve teknik-yasal yardım gibi faaliyetlerin yürütülmesi için eylem ve teknik desteğin planlamasına odaklanması gerektiği de ileri sürülmektedir. MAGEM'in raporunda ayrıca insan ticareti mağdurlarına yönelik güvenli ve yeterli sığınma evlerinin kurulması ve insan ticaretinin sonuçları ve tehlikeleri ile ilgili farkındalık yaratmak için tam donanımlı bir iletişim stratejisi geliştirilmesi ve bunların yanı sıra insan ticareti mağdurlarına yönelik zenofobik tutumlar ve mağdurların damgalanmasının engellenmesinin önemine de işaret etmektedir. Son olarak ve belki de en önemlisi, raporda sınırların ötesinde işbirliği yapılmasının gerekliliğine vurgu yapılmaktadır. Bu bağlamda MAGEM, geçiş ve menşe ülkelerin yanı sıra ada genelinde işbirliğinin güçlendirilmesi için yöntemler geliştirilmesini tavsiye etmektedir.